27 Kasım 2009 Cuma

Mary had a Little Lamb... Sonra da Kestik Yedik Onu Biz


Bayram bugün. Et met yeriz belki. Kavurma falan. Gerçi kesmedik ki biz hayvan. Ne yiyelim yani.

Ayrıca şu Mary mal mı affedersiniz? Süslemiş bi de elin kuzusunu okula getirmiş. Okulda çocuklar da mala bağlamış "hebe hebe" diye atlamış kuzuya. Hoca da ayrı manyak. İnsan kızar Mary'ye "B-bu... Bu ne?" diye. Siz şaşırmaz mısınız sevgili kaptanlarım? Bi an tereddüte düşmez misiniz? Bi kız tutmuş ipinden kuzu getirmiş sınıfa. Pıtır pıtır pörtler o şimdi sınıfa. Manyak mısın Mary? Aklın yerinde mi lan senin? Bak hafiften asabileşiyorum fark ettiysen.

TAHSİLDAROĞLU BENİM PEYNİRİM. GÜVENLE ALIR LEZZETLE YERİM.

Hah tamam şimdi sakinleştim biraz. Gideyim de biraz misafire ikramlık çikolata yiyeyim. Kan yapar.
Yedim geldim. Çok eskidenn, böyle daha kucaktan kucağa amaçsızca gezerken, o dönemlerde, anneannemlerin (ANANE) bahçesinde bir kuzu mu koç mu ne bokumsa, ondan görmüştüm. Koyun da olabilir. Daha amacını bilmediğim için olayın, "yha travma geçirdiğim beğn" diye tripler atmayacağım. Bana ne lan hayvandan. Dar gelirlinin travması olmaz. Sağol Umut Yellowstone. Sonra da onu kestik herhalde. Öyle sadece ağaca bağlayıp, bayram bitince de salmadık yani. Ruh hastası mıyız biz. Değiliz. Leğene iç organları boşaltıp, kavurma, yahni falan yapmışızdır.
Geçen yılki kurban bayramında ilk defa koyunun kesilmesine şahit oldum. Hani üzüldüm biraz ama daha ne üzüleyim olm. Böyle oturup ağlayan duyarlı insanlardan değilim ki. Sonuçta okuyup doktor falan olmayacağıdı, amaçsızca dağda bayırda gezip, oraya buraya pörtleyecekti. Neyse, yazık hayvan biraz çırpında "KHHHKHHHH" gibisinden, böyle İhlas katalizör gibi sesler çıkardı, hafiften pörtledi. Sonra gitti. Kafayı ayırdılar. Elime bi sopa aldım nefes borusuna soktum biraz, sonra iğrendim. Geri çıkardım. Sonra kuzenim geldi "Aa nebçim, ver lan biraz ben oyniim" dedi. Verdim. Sonra kıskandım yeni bi sopa aldım. Onu da gırtlağına soktuk. Sonra içeri gittik. Biraz uydudan televizyon seyrettim. Çok farklı kanallar var, emmeli gömmelisi var, dini olanı var, yerel olanı var. Çok garip. Sonra şişe geçirdim birtakım etleri. Öyle yani.
Akşama da boğa alıp, sanki fino dolaştırır gibi eve götürmeye çalışan malları izleyeceğim. Boğalar kaçar, birtakım adamlar kovalar falan.
Bu bayram 50 lira topladım. Zaten 3 kişilik aileyiz. Tonlarca da çikolata almışlar kim yicekse. Ben yerim gerçi ama. Olsun. O 50 lirayı da babam verdi hani. Kısa günün kârı bence bu lan eheh.

18 Kasım 2009 Çarşamba

Sınav Nasıl Geçticiler vs. Ya Yok Bi Şeyciler

gugul görsellerde "naber" diye arattım bu çıktı...

Çok şükür sınavlarımızı da olduk. Hare Krişna adına iki kere secdeye yatıp, parmaklarımızın üstünde kalkıyoruz şimdi. Sonra da parmağımızla burnumuza dokunup "ATABETÜLHAKAYIK" diyoruz. Etkileri şu an meçhul ama olsun. Meçhul yerine "çmeçhul" yazdım ya bi de.
Nerede sana doğru sırıtır gibi ama ciddi gibi de olmaya çalışan ve hızlı hızlı adımlarla yaklaşıp "SINAVIN NASIL GEÇTİ? BENİM Bİ KAÇ EMİN OLMADIĞIM VAR AMA HEP ÇALIŞTIĞIM YERLER ÇIKTI. AMA ZOR GİBİYDİ DE" diyen bir arkadaş görürsen, arkana bile bakmadan uzaklaş dostum. Asla peşini bırakmayacaktır. Cevaplarını mukayese edecek ve tetkik edecektir. Koş dostum, Romalı, Doğaca Köylüm, kaç oradan.

Bir de okulda havalı şekilde hasta olanlar var. Lütfen onları alkışlarınızla dışarı alalım. Ama böyle duyarlı gibi alkışlayın, kafalarınızı eğin, gözlerinizi kapatın. Kınar gibi. nar gibi pişmiş kuzu. Herkes tepesine toplaşır ki o da bunun olacağını bilip sıraya kafasını koymuş, "çok dertliyim" kafalarındadır. "Hedegül noldu tatlım" gibi duyarlı sorulardan sonra kafa dertli bir biçimde kalkar ve (ona) der ki: YAA YOK Bİ ŞEY. KARNIM AĞRIYO BİRAZ. KAHVALTI DA ETMEDİM ZATEN STRESLİYİM. ONDAN. İmdi sevgili dostlarım, Romalılar ve Doğaca Köyü sakinleri. Bu kıza ne denir? Ha? Ne yaparsın? "O kadar yoğunum ki sabah kahvaltı etmeye tenezzül bile etmiyrüm, çok ders çalıştığım çün böyle şeylerken uğraşamam" kisvesi altına yatar. "Sabah çok kakam vardı, dün tortor oldum, tuvalete de gidemedim" demek yerine "Stres var" der "Yok bi şey" der. Ha şimdi "Aman ne uğraşıcam lan okulda tost" yerim diyenleri tenzih ederim. Onları alınlarından öperim. Kulak memelerini dillerim.

İmdi dostlarım, bu ölümcül maçın galibini açıklıyorum...

HAZIR MISINIIIIIIIAAAAAAAAAAAAĞĞĞZZ!!11!!!!!1!11birbir

...ya bi an çok iddialı girdim ama yazarken karar vermemiştim daha yani. Bilemedim şimdi bak, aniden sorunca. Ya neyse ya, siz seçin işte. Bana ne yani. Sizin özeliniz.

2 Kasım 2009 Pazartesi

İnternet Kafe Ne Garip

Birsürü çocuk falan. Kantır mantır. Bence dışarı çıkıp hava almalı. Derse 1 saat olabilir ama görecelik kanunu işliyor. Umaım fazla yazmaz zalım oy hayın oy kafe.

Pi.Es.Es.Es.Ki.Ki.Ki: "birsürü" ayrı mı yazılıyodu lan?