8 Şubat 2010 Pazartesi

Sadece Fransızca Tarif Edebileceğiniz O His

Bugün 3 ders idi. Öğleden sonra eve geldim. Birden 2 sene önceki halime döndüm. Resmen içim oynadı, öyle garip hislerle doğdum. "Lan yoksa?!" dedim. Şakaşaka. Demedim. Ama demiş de olabilirim, bilemiyorum, benim özelim.
Bu eve girişim, bu rehavet, bu saatler... Resmen OKS'ye hazırlık dönemindeki D. B. Ceylan idi. Yine ben bendim ama bir 8. sınıftaki ben vardı içimde benden içeri. Öğlen 2 metre aşağıdaki okuldan gelip, yemek yiyip, internete girip dersaneye gittiğim günler. Çantamı kapıp dersaneye gidecektim resmen. Zor tuttum kendimi.
Başlığımı sevgili Stephen King ağbinin bir öyküsünden seçtim. Sonra aradı beni, "Yaa Başaam," dedi, çünkü bana öyle der, "He ağbi" dedi, dedi "İsteseydin gelir bizzat ben açılışını yapardım şu yazının, ne zahmet ettin" dedi, "Lafı mı olur ağbi" dedim, "Sen zaten otur oturduğun yere, bi' güzel hikaye yazamadın şu 2000'lerimizde" diye de sitem ettim, "Sesin az geliyo Başaam, buralar hep cızırtılı duya-" dedi telefonu kapadı şerefless.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder